Ana Menü
Balıkta şeker, karbohidrat yok denecek kadar azdır. Protein açısından ise son derece zengindir. Bu özellikleri nedeniyle son derece sağlıklı bir yiyecektir. 1 00 gram yağlı balık yaklaşık 22 gram, yağsız balık ise 10 gram protein içerir. Balık aynı zamanda proteininden en çok faydalanılan besin türüdür. insan vücudu bu proteinin %93'ünden faydalanır. Bu oran kımıızı etlerde ve diğer beyaz etlerde çok düşüktür. Balık az karbohidrat içermesinin yanı sıra madensel tuzlar ve mineraller açısından son derece zengindir, bol miktarda fosfor, kalsiyum, iyot ve flor içerir. Balık eti A, BI , B2 ve D vitaminleri açısından da zengindir. Uç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz, her geçen gün artan çevre kirliliğine rağmen balık çeşitleri açısından son derece zengin bir ülkedir. Deniz balıkları siyah etli-
BARBUNYA: Denizlerimizin bu tatlı balığı genellikle Ege ve Akdeniz'de bulunur. Yerli bir balık türü olan barbunya sıcak ve ılık denizlerin kıyıya yakın olan kumlu ve çamurlu diplerinde, az olmakla beraber kayalık yerlerde yaşar.Genelde 17 ila 20 cm arasında olup nadiren 40 cm'ye kadar çıkar. Kaya Barbunyası, Kum barbunyası, Ot barbunyası ve Paşa barbunu diye dört çeşidi vardır. Bunların içinde en makbulu kaya barbunyasıdır. Sırtı kımıızı ve karın kısmı beyaz olan kaya barbununun sırtında hiç gri leke bulunmaz. Kum ve ot barbunyasında ise sırt gri ile kımıızı renklerin karmaşası halindedir. Paşa barbununun her iki yanında, çeneden kuyruğa doğru sarı bir şerit bulunur. Tekir ile çok karıştırılan bu balığın en lezzetli zamanı Temmuz ile Ekim ayları arasıdır. Bu süre zarfında tavanı, ızgarası ve kağıtta kebabı çok güzel olur. Tekirden en büyük farklılığı kafasının daha uzun oluşudur. Tekirin kafası kilttür ve çene altında iki adet sakalı bulunur.
TEKİR: Barbunyaya çok benzeyen ve yakın akrabası olan bu balık bütün denizlerimizde avlanır. Karadeniz ve Mamıara'da avlanılanlar 6 ila 10 cm arasındadır. Ege ve Akdeniz'de ise boyları Barbunya'yı yakalar. Çene alti bıyıklarının uzunluğu, küt kafası ve birinci sırt yüzgeçindeki sarı-
ÇIPURA: Ege'nin meşhur yerli balığı olan ve küçilk sürüler halinde gezen Çipura son yıllarda çiRliklerde de üretilmeye başlanmıştır. Çipura Elips biçiminde yassı vtlcudu, beyaz kami, koyu gri sırtı ve pembemsi yanakları ile tanınır Atlas Okyanusu, Kuzeybatı Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de bulunur. Bir zamanlar Marmara Denizi'nde de yakalanan ve Alyanak adıyla tanınan bu balığın maalesefnesli tükenmiş bulunmaktadır. Genelde 20 ila 35 cm arasındadır Ancak 6-
KARAGÖZ: Çipuranın yakın akrabası olan Karagöz, elips şeklinde, yassı, gUmüşi pulları olan yerli bir balıktır. Baltaba', Sivrigaga, Sargos ve Mırmır gibi çeşitleri vardır. Ortalama 20-
HAMSİ: 1 988 yılında 3 10.000 ton ile toplam balık avcılığımızın yaklaşık üçte ikisini meydana getimîektedir (40.000 ton tatlı su ilretim ve avcılığı dahil, 1 988 yılında toplam 480.000 ton). Gözlerinin gerisine kayan ağzı ve yivrilmiş bumu ile yakın akrabası Sardalya'dan kolaylıkla ayrılır. Gümüş balığı (Aterina) da hamsinin akrabasıdır. Boyu ortalama 12 cm olup azami 1 8-
SARDALYA: Hamsinin yakın akrabası sardalya sürtller halinde yaşar ve kıyılar boyunca göç eder. Hamsi gibi Ticari değeri çok yüksek bir balıktır. 1 988 yılında 90.000 ton ile hemen hamsiden sonra yer alır. Kurutularak, tuzlanarak hatta balık yağı ve balık unu elde etmekte kullanılır. Sardalya adı konserve işleminden dolayı konserve ile özdeşleşmiştir. Hatta ringa konservesine de aynı ad verilir. Sardalya Akdeniz'de 1 5-
USKUMRU: Kolyosa çok benzeyen ve silrüler halinde dolaşan göçmen bir balıktır. Denizlerimizde 30 cm civarında olan uskumru Kuzey Denizi'nde 50 cm'ye kadar büyür. Yaz aylarını Karadeniz'de geçiren uskumru Eylül ve Ekim aylarında Marmara'ya iner ve kışı burada geçirip yumurtlar. Mart ilâ Haziran aylarında da Karadeniz'e döner. Uskumru bilyükltiğtine göre ilç değişik ad ile adlandırılır. En küçüğü kalinarya'dır. 20-
KOLYOS: Uskumruya çök benzeyen bu balık uskumruyla beraber silrüler halinde göç eder. Ayrıca Marmara ve Ege Denizi'nde yerli türleri de bulunur. Tadı uskumruya nazaran oldukça yavan olduğundan genelde tavası yapılır. Ocak ayı en yağlı zamanı olduğundan tuzlama için en ideal zamanıdır. Tuzlaması çok güzel olur.
Akdeniz,Karadeniz, Marmara, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu'nda sürüler dolaşan lüfer pullu bir göçmen balıktır. Soğuk denizlerde yaşayanları daha yağlı olduğundan daha da lezzetli olur. Ulkemizde Karadeniz'de ve istanbul Boğazı ile Marmara Denizi'nde yakalananların tadı muhteşemdir. Daha güney denizlerimize inildikçe yavanlaşır ve kendisine mahsus o güzel tad ve kokuyu kaybeder. Eylül ortasından Ocak sonuna kadar olan zamanı en yağlı ve lezzetli zamanıdır. Bu devre içinde ızgarası tavsiye edilir. Çinekopun da ızgarası çok iyi olur, ancak mevsimi lüfere göre kısadır. Kasım sonundan itibaren azalmaya başlar. Diğer zamanlarda, büyüklüğüne göre pilakisi, buğulaması, kağıt kebabı ve tavası olur. ilbharada son derece yağsız olduklarından tava, pilaki ve buğulaması tercih edilmelidir.
LUFER
Lüfer büyüklüğüne göre en çok isim alan balıktır.Lüfer çeşitleri şöyledir:
1. 10 cm'ye kadar................... yaprak(20 adet/kg)
2. 11-
3. 14-
4. 17-
5. 21-
6. 3 1-
7. 35 cm'den bilyiik................ kofana ( yaklaşık l kg/adet veya daha büyük).
PALAMUT: Uskumru,torik ve orkinosu içeren bir familyadandır. Sürüler halinde yaşayan pulsuz, siyah etli bir göçmen balıktır. Sırtı çizgili, karnı gümüş rengindedir. Uzunluğu l metreye kadar varır. Bu familyanın çeşitleri bütün denizlerimizde görülmekle birlikte en lezzetlileri Karadeniz ve Marmara'da avlanılan tipleridir. Karadeniz ve Marmara palamutunda baştan kuyruğa doğru muntazam çizgiler halinde giden, dördü koyu, üçü açık menevişli yedi adet bant bulunur. Ege'de yaşayan, Tombak, Benekli Orkinos ve Yazılı Orkinos isimleri alan yakın akrabasında ise sinan karına doğru dalgalar halinde inen en az 16 adet alacalı bant ile karın civarında en az üç adet siyah benek bulunur Bu cinsin etinin tadı, hakiki palamuta nazaran hiç gilzel değildir. Ama çok kişi bu özelliği bilmeyip "palamut" diye aldanır ve sonra palamuttan soğur. Palamut avı Ağustos ayında başlar. Önce Karadeniz'den sürüler halinde vanoz ve çingene palamutu, Eylül'den itibaren de palamut gelmeye başlar. En lezzetli zamanı da Eylül başından Şubat ortalarına kadar olan zamandır. Bu mevsimde çok yağlı olduğundan tavası biraz ağır kaçar. Bu nedenle ızgarası ve fırını tavsiye edilir. Aynı mevsimde yahnisi de harika olur. Diğer mevsimlerde tavanı yapılabilir. Palamut siyah etli bir balık olduğundan buğulaması ve çorbası tavsiye edilmez.
Palamutun boyuna göre isimlendirilmesi aşağıdaki gibidir:
1. 20 cm'ye kadar........................ palamut vanozu
2. 20-
3. 3 1-
4. 40-
5. 45-
6. 51-
7. 61-
8. 65-
9. 70 cm'den büyük......................zindandelen
Torik ve toriğin büyük boyları palamuttan daha çok yağlıdır. Bu nedenle tuzlama ve lakerdası tercih edilir.
LEVREK, MINEKOP, EŞKINE: 1 2 değişik türden meydana gelen bu familya ılık ve tropik sukarın sığ kesimlerinde yaşar. Vücutları iğ biçiminde ve yandan haHıf basıktır. Pulları oldukça iri olan levreklerin yanları genelde beyaz, alt bölümleri gümüşi, alt ytizgeçi ise sarımsıdır. En irileri l metreyi geçebilir. tJlkemiz denizlerinde 20 ila 60 cm arasında olurlar. Bayağı lewek ve benekli levrek olmak üzere iki tipi mevcuttur. Sırtlarındaki çok sayıda benek ile ayrılırlar. Benekli levrek Güney Ege ve Akdeniz'de, bayağı levrek îse bütün denizlerimizde görülür. Karadeniz'de kötek olarak ta bilinen minekop ta bu familyanın diğer bir türüdür. E'kineye çok benzeyen minekoplar 30 ila 80 cm arasında olur. l metreden büyük ve 20-
TRANÇA,SINARIT: Trança genelde sinaritlerin irisi için kullanılan bir isimdir. Lagos ve orfozla btlytik benzerlik gösterirlerse de ayrı familyalara mensupturlar.
İSTAVRİT: istavrit, Marmara ve Boğaz'da balık avlamaya başlayanların ilk tanıştıkları balıktır.Ağzı öne uzayabilen, dişleri ince, gözleri iri, kuyruğu derin çatallı ve vücudu iğ biçiminde olan göçmen bir balıktır. Marmara, Ege ve Karadeniz'de yaşayan yerli tilrleri de vardır. Marmara'da 1 5-
IZMARIT: Ağzı körü)klü, gözleri iri, sırt-
KALKAN: Karadeniz'in bu ünlü balığı bütün yassı, oval vücudu, bir tarafı siyaha yakın diğer tarafı beyaz rengi ve beyaz tarafındaki düğmeleri ile tanınır. Her îki tarafı siyah olan kaya kalkanı'na da nadiren rastlanır. Kaya kalkanı daha çok Sinop, Samsun yörelerinde çıkar. istanbul Boğazı'nın kuzeyinde, Karadeniz'in batısında avlanan kalkan bir tarafı siyah, bir tarafı beyaz olan bayağı kalkandır. Kalkan karadeniz içinde, kışın kuzeyden güneye göç eder Her mevsim avlanan kalkan biitiln sene boyunca yenebilir. En lezzetli zamanı Ocak sonundan Mart ortalarına kadardır. Tavası çok güzel olur. Buğulaması ve kağıt kebabı da yapılır. ilkbahar sonlarından itibaren Ağustos ayına kadar yakalanan kalkan yavrularının tavası nefis olur.
KEFAL: Yaz ayları dışında lezzetli olan pullu ve göçmen olmayan bir balıktır. Biltün denizlerimizde yetişir. Sonbahar, Kış ve ilkbahar'da çok lezzetlidir. Kefalin buğulaması ve pilakisi çok güzel olur. Ayrıca likorinoz denilen tütsülüsü de çok makbuldur. Bir kefal türü olan haskefalin kurutulmuş yumurtaları çok aranan bir deniz tirünil, bir mezedir. Sarı kulak kefalin tavası ve flleto ızgarası da yapılır. Kefal alırken çok dikkat etmek, tercihan tanıdık balıkçıdan almak gerekir. Çünkü kefal kirli ve bulanık suları çok sever ve buralarda diğer balıklar yaşamazken o yaşar. Ömeğin izmir Körfezi'nde diğer balıklar yaşamazken kefal bol miktarda bulunmaktadır. Bu gibi sularda yakalanmış kefal insan sağlığı için büyük tehlike arzeder.
KILIÇ:Türkiye'mizi çevreleyen denizlerde artık nadir görülen çok lezzetli bir balık türüdür. Akdeniz ve Ege'de yıl boyunca, Karadeniz'de ise yalnız yaz ayları görülür. Kılıç gibi uzun üst çenesi, lacivert-
MEZGIT: Tavuk balığı olarak ta bilinen mezgit btltiin denizlerimizde bulunmakla beraber en çok Karadeniz'de bulunur. Yaz hariç devamlı yumurtası durumdadır. Mezgitin yumurtalı tavanı, domatesli sotesi güzel olur
KIRLANGIÇ: Bütün denizlerimizde bulunan kırlangıç ortalama 25-
İSKORPiT, ADABEYl: Kırlangıçtan bahsedince iskorpit ve adabeyini atlamak olmaz. Her ne kadar aynı familyadan olmamakla beraber etleri ve uygun oldukları yemekler açısından çok benzerlik gösterirler. iskorpit bütün denizlerimizde, adabeyi ise genelde Ege"e bulunur. iskorpitin sırt dikenleri zehirlidir. Bu nedenle balıkçıya ayıklattırılmalıdır.